Yürüyen Nehir
Ağustos 2022 | Sayı 15 | Sayfa 01
Mustafa Özaydın

Yürüyen Nehir

I

Omzumda tüfek belimde kuşak

Kuşağımda işlemeli hançerin

Yürüyorum kedere karşı


II

Geçen biziz zaman değil

ve ben senle geçmek istiyorum

kaybolan bir şey yok

boyuna köpürüyorum



Her Gün İstiyorum Nerede Her Yerde


İstiyorum, başlamasını genel grevin

Görmeyi seni doğum günümde

Yanmasını sade bizim yandığımız bu dünyanın

Dökülmeyi ağız dolusu gülmeyi ağaçların altında

Kuzu etini,buz gibi bir şişe likörü

insan gibi çalışabilmeyi

yaşayabilmeyi kendi kuvvetimizle

kavga dövüş günleri

Kanafani sonuna kadar haklı

kavga etmemek savaşmamak

niçin konuşmak

uzlaşmaya çalışmak katillerimizle

ve tartışmak katilleri katletmemek gerek diyen temiz kalpli dostlarımızla

doğru, var mı ölüp de bu dünyadan kurtulması göklere çıkarılması

zincirlerimizi savurup dolayacağız kollarına

geceleri gökyüzüne bakıp kavrulan bir ben değilim

her sabah bunu görüyorum

öfke ve umut akıyor

kurulacak güzel dünyanın tuğlalarını taşıyor sular

istiyorum

ölene kadar bir hiç için didinmek zorunda kalmamasını kimsenin

kahveyi, üzümü, zeytini, balığı, karpuzu, inciri

yıkıp da beraber sil baştan inşa ederken bir dünyayı

her sabah ve her akşam

açılır gibi bir denize

varmaktan emin daha güzel yerlere

açlığım sana gökyüzü ağacı

istiyorum seni

Monk by the Sea - Caspar David Friedrich