Kaçınılmaz Gerçek
Mayıs 2020 | Sayı 08 | Sayfa 06
Irmak Çelik

Kaçınılmaz Gerçek

Gecenin en korkunç saatlerinde karanlığa doğru soluk soluğa koşuyordu. Hiçbir ara sokağa girmeden yolundan sapmadan... Çünkü bunun yine de onu kurtarmayacağını sadece zaman kaybı olduğunu çok iyi biliyordu. Çaresizce arkasına bakmak istese de bakamıyordu, farkındaydı baksa bile onu göremeyecekti ama varlığını her zaman ensesinde hissedecekti. Onu görmenin tek yolu aynaya bakmasıydı. Daha fazla nefes alamıyordu gözleri kanlanmıştı. Bacaklarını hissetmiyor attığı her adım acı olarak vücuduna ve ruhuna geri dönüyordu. Gecenin derinliklerine doğru umutsuzca koşmaya devam ediyordu ediyordu ki bir anda daha fazla ondan kaçamayacağını anladı. En sonunda kendisini sonsuza dek ellerine bıraktı. Gerçeğin...

Ertesi gün ter içinde uyandı gördüğü rüyadan sonra aklında çoktan binlerce soru birikmişti ''Hangi gerçekten kaçıyordu?'' ''Neden bu gerçekten kaçıyordu?'' sakinleşmek için soğuk bir duşa girdi. Çıktığında ise binbir çeşit yemek ile kahvaltı etti ama yine de bunların hiçbirinden haz almadı; artık hiçbir şey eskisi gibi değildi, hiçbir şey eski tadını vermiyordu. Kendisini ruhsuz hissediyordu ve ne olduğuna anlam veremiyordu ancak hava almanın iyi olacağını düşündü hemen kendisini dışarıya attı. En sevdiği ve en huzurlu hissettiği yer olan Beyoğlu kafesine gidip kafa dinlemek istedi. Kafeden içeri girdi ve herkesi nedenini bilmeksizin öncekilere kıyasla daha üzgün gördü, kimse onu heyecanla karşılamamıştı. Buna aldırmayıp televizyon izleyenlerin yanına oturdu ve gördüklerine inanamadı. Kendisini görüyordu!


Evet televizyondaydı, binlerce insanın cenazesinde ağladığı görüntülerle birlikte muhabirin ağzından şunlar çıktı;
"Dün gece ünlü yazar E* aramızdan ayrıldı, kendisini Taş Köprü'den atlayıp ölümün kollarına bıraktı. Tüm ülkeyi yasa boğan olaydan sonra..."
Daha fazla dinleyemedi ve kendisini hızla lavaboya attı elini yüzünü yıkadı, gördüklerini düşünüyordu ki bir an gözleri aynasındaki yansımasına takılı kaldı. Kendisini daha önce hiç böyle görmemişti ve bir anda rüyasında gerçeğin sadece aynada olduğunu anımsadı ve her şey aklına geldi.

Irmak Çelik