Kendi Kokusu
Aralık 2022 | Sayı 18 | Sayfa 02
Irmak Çelik

Kendi Kokusu

Aklında dönüp duran ve adeta kördüğüm olan düşünceleri yüzünden hiç bitmeyeceğini sandığı bir gecede hayatını, ardından sebepsizce kokuları düşünmüştü. Ona göre kokular söylendiği kadar basit değildi, soyut olan her şeye bir gönderme olabilirdi. Belki bir duyguyu, belki bir anı, bir insanı anlatabilirdi. Ama kesinlikle parfüm ile koku ayrı şeylerdi. Böyle düşüncelerle geçen gecenin sabahında ona çok tanıdık gelen büyüleyici bir kokunun etkisiyle uyandı, o kokunun etkisinden bir süre çıkamadı. Annesinin yeni kullandığı bir oda parfümü ya da tütsü olmalı diye düşündü. Açık penceresinden dışarıya baktı; bu kokunun geldiği yeri aramak istercesine ama nafile. O gün Deniz ile buluşması gerekiyordu o yüzden daha da zaman kaybetmeden hemen üstünü giyinip çıktı.
Otobüs durağına doğru yürürken, sigarasını içerken, otobüs beklerken o kokuyu hep anımsadı. Birazdan geçer diye düşünürken otobüse bindiğinde bile aynı şekilde devam etti sanki o koku onun peşini bırakmıyordu. Birinden geliyor olmalı diyerek otobüsü ve içindeki insanları inceledi hatta onlara belli etmeden onları kokladı ama yine de bir türlü nereden geldiğini bulamadı. Durum onu korkutsa ve alışılmadık gelse de bir yandan heyecanlandırıyordu.
Muhakkak Deniz’e bu kokuyu tarif edip biliyorsa parfümün veya kokunun adını sormalıydı; yol boyunca nasıl tarif edeceğini düşündü ve aklına gelenler sadece toprak kokusu ve bodrum kokusu oldu. Daha da derine inip kokularla ilgili düşüncelerini yine anımsadı ve zihninde tek bir şey belirdi: umut, evet umut diyebilirdi bu koku için.
Otobüsten iner inmez Deniz ile sarıldılar; her buluştuklarında ilk olarak sarılırlardı. Sarıldıkları zaman tam “Sana bir şey soracağım.” diyecekken Deniz’in daha da sıkı sarılıp söylediğiyle her şeyin farkına vardı, gülümseyerek gözleri dolmaya başladı: Çok güzel kokuyorsun, eski parfümüne geri mi döndün?


- Irmak Çelik


The Sense of Sight
      Annie Louisa Swynnerton [née Robinson]1895